Hastalık İçin Dua
Bizler hayatımız boyunca çeşitli süreçlerden ve sınavlardan geçeriz. Bunlardan bir tanesi de çeşitli hastalıklardır. Dünya üzerinde sayısız hastalık vardır. Bunlardan bazıları kolayca atlatılabilinirken, bazıları kişileri çok fazla etkileyebilmektedir. Bunun sebebi hastalıkların ağır olup olmamasıyla beraber kişilerin vücut dirayetleriyle de alakalı olmaktadır.
Bu sebeple kişilerin ilk etapta kendi vücutlarının dirayetlerini arttıracak adımlar atması ve Allah’ın biz insanlara bahşettiği bu bedenlere iyi bakması gerekmektedir. Bu bedenler bizlere verilen bir emanettir. Bu sebeple bizler bu emanetlere sahip çıkabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerekmektedir.
Herhangi bir rahatsızlık durumunda kişilerin yetkili doktorlara giderek gerekli tedavilerini olmaları gerekmektedir. Doktorların verdikleri reçetelere eksiksiz bir şekilde uyarak sağlıklarını geri kazanabilmek adına çabalamalılardır. Bu süreçte biz insanlar olarak elimizden gelenin en iyisini yaparken, Allah’tan da ümidimizi hiçbir şekilde kesmemeliyiz. Allah’a bolca dua ederek ve dualarımızın kabul olacağına inanarak iyileşme sürecini hızlandırabiliriz.
Dualar insanların Rab’lerine ulaşabilecekleri, O’na isteklerini ve arzularını sunabilecekleri, yardım isteyebilecekleri bir yoldur. Bu yolu en güzel şekilde kullanabilmek için kişilerin kendi ellerinden geleni yaptıktan sonra bolca dua etmeleri gerekmektedir. Bir hastalığın iyileşmesi için okunabilecek çeşitli dualar bulunmaktadır. Bunlardan ilki her hastalık ve her durum için okunabilecek Fatiha Suresi’dir. Daha sonra bu dualar arasında sayabileceğimiz sureler arasında Haşr Suresi’nin son üç ayeti, Amenerrasulü ve Ayetel Kürsi de bulunur.
Fatiha Suresi: Hamd, Alemlerin Rabbi Rahman, Rahim Hesap ve ceza gününün maliki Allah’a mahsustur. Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.
Haşr Suresi: “O öyle Allah ki ondan başka Tanrı yok gaybı da bilir şehadeti de, O Rahmân’dır, Rahîm’dir. O öyle Allah ki ondan başka tapılacak yok, öyle melik ki kuddus, selam, iman ve emniyyet veren mü’min, gözeten koruyan müheymin, Azîz, Cebbar, mütekebbir, tenzih o Allah’a muşriklerin şirkinden. O öyle Allah ki Halık, Barî, Müsavvir O, en güzel isimler onun, bütün göklerdeki ve yerdeki ona tesbih eder, O öyle Aziz öyle hakîmdir.”
Amenerrasulü: “Allah’ın elçisi ve müminler, rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. “O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız” ve “İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz rabbimiz, gidiş sanadır” dediler. Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri üzerimize yükleme! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!”
Ayetel Kürsi Suresi: “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O’nundur. O’nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O’nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür.”
İlginizi Çekilebilir;