İngiliz Atasözleri | İngiliz Atasözü ve Türkçe Anlamları 2023-2024
İnternet sitelerinde ise oldukça fazla paylaşılan yabancı atasözü arasında ingiliz atasözleri de bulunmaktadır. Atasözü ve deyimler gibi özlü sözler bir dilin zenginliğini göstermektedir. Sadece türkçede değil bütün dillerde atasözü bulunmaktadır. Kimi zaman bizim dilimizdeki atasözü ile benzer anlamlara gelen atasözü olmak ile birlikte çok daha farklı anlamlar içeren yabancı atasözü bulunmaktadır. Özellikle ingilizce bilen kişilerin kullandıkları sosyal medya platformlarından paylaştıkları bu atasözü anlamlı ve etkileyici atasözlerinden seçilmektedir. Bütün dillerde olduğu gibi ingilizcede de ingiliz atasözü anlamlı cümlelerden oluşan ve insanlara yol gösteren, bir durum veya olay analizi yapan sözler arasındadır.
İngiliz Atasözleri Neler?
Oldukça anlamlı ve güzel ingiliz atasözü bulunmaktadır. İnternet üzerindeki birçok sitede ingiliz atasözü ve deyimleri derlenmiş olarak bulunmaktadır. İngiliz atasözü ve türkçe anlamları yazılı olan siteler insanların çok yararlandığı siteler arasında bulunmaktadır. İngiliz atasözü ingilizce dilinin zengin içerikleri arasındadır. İngiliz atasözü ve anlamları yazan internet sitelerinden sizler de hoşunuza giden atasözlerini bularak dilediğiniz sosyal medya profilinizde rahatlıkla paylaşabilirsiniz.
İNGİLİZ ATASÖZLERİ
- A bad workman always blames his tools. = Beceriksiz bir işçi suçu her zaman aletlerinde bulur.
- A bird in hand is worth two in the bush. = Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir.
- A cat has nine lives. = Kedi dokuz canlıdır.
- A chain is only as strong as its weakest link. = Bir zincir sadece en zayıf halkası kadar güçlüdür.
- A leopard can’t change its spots. = Huylu huyundan vazgeçmez. Can çıkar huy çıkmaz. “bir huy, alışkanlık edinmiş kişiyi bu huyundan, alışkanlığından vazgeçirmek için ne denli uğraşılsa boştur, insanın huyu değişmez” anlamında söylenir.A leopard can’t change its spots
- A rolling stone gathers no moss. = Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
- Action speak louder than words. = Eylemler sözlerden daha yüksek sesle konuşur. (Lafla peynir gemisi yürümez.)
- Adversity and loss make a man wise. = Sıkıntı ve kayıp bir insanı bilge yapar.
- All good things come to an end. = Her güzel şeyin bir sonu vardır.
- An empty vessel makes much noise. = Boş teneke çok tangırdar.
- An idle brain is the devil’s workshop. = Boş bir beyin şeytanın atölyesidir.
- As you sow, so you shall reap. = Ne ekersen onu biçersin.
- Atı suya götürmek kolay ama içirmek zordur.
- Bad news travels fast. = Kara haber tez duyulur.
- Barking dogs seldom biter. = Havlayan köpek ısırmaz.
- Başarısızlığa giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
- Beauty is in the eye of the beholder = Güzellik bakanın gözlerindedir.
- Best things in life are free. = Hayatta en iyi şeyler bedavadır.
- Better late than never. = Geç olsun güç olmasın. Amaca geç ulaşmak, hiç ulaşamamaktan daha iyidir.
- Bir gram önlem, bir kilo tedaviden iyidir.
- Bir zincirin gücü, o zincirin en zayıf halkasının gücüne eşittir.
- Birds of a feather flock together. = İt ulur, birbirini bulur. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. İnsanlar kendilerine benzeyen kişilerle beraber vakit geçirirler.
- Blood is thicker than water. = Kan sudan yoğundur. (Et tırnaktan ayrılmaz.)
- Borç boynumuza kendi elimizle taktığımız esaret zinciridir.
- Bozulmamışsa düzeltmeye çalışma.
- Büyük balık dipte yüzer.
- Büyük insan, kendi hatasını dile getirendir.
- Cahiller okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar.
- Cesaret, başarının başlangıcıdır.
- Clothes do not make the man. = Kürk ile börk ile adam olunmaz.
- Curiosity killed the cat. = Merak kediyi öldürür.
- Çocukları duymayınız, görünüz.
- Davranışlar kelimelerden daha gür sesle konuşur.
- Dilemekle, hayal kurmakla problemler çözülseydi, bir tane fakir kalmazdı dünyada.
- Don’t bite off more than you can chew. = Yutamayacağın lokmayı ağzına alma.
- Don’t put off tomorrow what you can do today. = Bugününün işini yarına bırakma.
- Dünyanın en iyi hekimleri; Dr. Perhiz, Dr. Sessizlik, Dr. Neşe’dir.
- Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.
- Easy come, easy go.Türçesi: Haydan gelen huya gider.
- Eğitime büyükanneyi eğitmekle başlanmalı.
- El çok olursa, iş su gibi ilerler.
- En güçlü hafıza, en zayıf mürekkepten daha solgundur.
- Every cloud has a silver lining. = Her şeyde/işte bir hayır vardır. “olan biten her işi, başka biçime sokmak elimizde olmadığına göre, iyiye yormak gerekir, bu insanı kötümser olmaktan kurtarır” anlamında söylenir.
- Fortune favors the bold. = Şans cesur olandan yanadır. Cesurca istediklerinin peşinden giden insanlar, güvenli bir şekilde yaşamaya çalışan insanlardan daha başarılıdır.
- Fortune favors the brave. = Şans, cesurdan yanadır.
- Geçen senenin yuvasına bu senenin kuşu gelmez.
- Gençliği yıkan, paranın bolluğudur.
- Gerekeni yapmak en kolay çözümdür.
- Global bak, yerel davran.
- Grief divided is made lighter. = Üzüntü paylaşıldıkça hafifler.
- Günde bir elma sizi doktordan uzak tutar.
- He who laughs last, laughs best. = Son gülen iyi güler.
- Her kuş kendi türüyle uçar.
- Her parlayan altın değildir.
- Herkes kendi geleceğinin mimarıdır.
- Hope for the best, but prepare for the worst. = En iyiyi umut et ama en kötüsü için de hazırlıklı ol. Her zaman bir b planın olmalı
- Ignorance is bliss. = Cehalet mutluluktur.
- In unity, there is strength. = Birlikten kuvvet doğar.
- İngiliz’in evi onun kalesidir.
- İnsan her tecrübeyi yaşayacak kadar uzun yaşamaz.
- İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok konuşurlar.
- İşin içine çok aşçı girdi mi, çorbanın tadı tuzu kalmaz.
- İyi bir başlangıç, iyi bir bitiş demektir.
- Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.
- Kalite pahalı değil, paha biçilemezdir.
- Keep your friends close and your enemies closer. = Dostlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut. Eğer bir düşmanınız varsa ona açık bir savaş ilan etmektense, arkadaşınız gibi davranın. Bu sayede sizin için ne planladıklarını öğrenebilirsiniz.
- Kızamayan insan ahmaktır, kızmayansa akıllıdır.
- Kusurlarını yüzüne söyledikleri için düşmanlarını sev.
- Küçük şeyler, küçük beyinleri meşgul eder.
- Love is blind. = Aşkın gözü kördür.
- Merak kediyi öldürür.
- Mezarlıklar kendilerini vazgeçilmez sanan kişilerle doludur.
- Money does not grow on trees. = Para ağaçta yetişmez.
- Mutlu doğmak, zengin doğmaktan iyidir.
- Nakit kraldır.
- Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir.
- Nothing ventured, nothing gained. = Emek olmadan yemek olmaz.
- Ölüm takvim kullanmaz.
- Öncelikli işinizi ilk yapın.
- Para korku, parasızlık üzüntü doğurur.
- Politika belli etmeden dönme sanatıdır.
- Sabır, nezaket ve kudrettir.
- Sessiz sular, derinden akar.
- Sırça köşkte oturan, taş atmaktan çekinmelidir.
- Sonu iyi biten her şey iyidir.
- Strike while the iron is hot. = Demir tavında dövülür.
- Taşın mı testiye, testinin mi taşa çarptığının önemi yoktur, her iki durumda da olan testiye olur.
- The early bird catches the worm. = Erken kalkan yol alır. Yapacakları işe erken girişenler kazançlı olurlar, işlerinde ilerlerler.
- The grass is always greener on the other side of the fence.
- The harder you work, luckier you get. = Ne kadar çok çalışırsan o kadar şanslı olursun.
- The pen is mightier than the sword. = Kalem kılıçtan keskindir. Yazı gücünün, bilginin, düşünce gücünün, kaba kuvvetten daha ezici bir güç olduğunu vurgular. Kalem kılıçtan keskindir
- The show must go on. = Gösteri devam etmeli.
- The squeaky wheel gets the grease. = “Gıcırtılı tekerlek yağ alır.” Eğer bir şey hakkında şikâyetçi olursanız daha iyi bir hizmet alabilirsiniz. Eğer sabırla beklerseniz, kimse size yardımcı olmayacaktır. Türkçe de daha çok “Ağlamayan çocuğa meme vermezler.” şeklinde kullanılır. Tekerlek yağlamak
- The way to a man’s heart is through his stomach. = Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
- Two heads are better than one. = Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Two wrongs don’t make a right. = İki yanlış bir doğru etmez. Yani size kötü şeyler yaptığı için birisinden intikam almaya çalışmanın yalnızca daha fazla kötü şey yaşamanıza neden olacağını söyler.
- Ucuz şey alabilecek kadar zengin değilim.
- Uzun sürecekse hemen başla.
- What goes around comes around = Ne ekersen onu biçersin.
- When in Rome, do as the Romans. = “Romadayken, bir romalı gibi yap.” Daha çok yurtdışına çıkıldığında, farklı yaşayan insanlarla karşılaşıldığı zaman, oraya ayak uydurmak ve onlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşamak anlamında kullanılan söz.
- Where there’s a will, there’s a way. = İstendiğinde her şey mümkündür.
- Where there’s smoke, there’s fire. = Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin.
- You can’t judge a book by its cover. = Kimseyi dış görünüşüne göre yargılayamazsın.prejudice
- You can’t make an omelette without breaking some eggs first. = Yumurtaları kırmadan omlet yapamazsın. Yani bazen bazı şeyleri başarmak için birilerini incitmek ya da kırmak zorunda kalabiliriz. Yumurta kırmadan omlet yapamazsın
- You never know what you can do till you try = Denemeden neler yapabileceğini bilemezsin.
İlginizi Çekebilir;
https://sartlari.com/ingilterede-nereye-gidilir/
https://sartlari.com/ingilizce-sevgi-sozleri/
https://sartlari.com/category/guzel-sozler-guzel-sozler/turk-atasozleri/