Almanca Sözler | Almanca Sözler 2024-2025 - Şartları Neler

Almanca Sözler | Almanca Sözler 2024-2025

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (2 votes, average: 5,00 out of 5)
Loading...
Anasayfa > Genel > Almanca Sözler | Almanca Sözler 2024-2025
28 Ocak 2021
814 okunma
Almanca Sözler | Almanca Sözler 2024-2025

Yabancı dillerdeki kelimelerin ve özel sözün gücü her zaman için farklı farklı etkilere ve güçlere sahip olmaktadırlar. Almanca Sözler bu konuda söyleyebileceğimiz en başta gelen noktalardan beridir. Son zamanlarda en çok internet alanında kendini aşmış ve paylaşılma imkanına sahip olmaktadır. Almanca anlamlı Söz zaman içinde hem gençler hem de yetişkinler tarafından sevilmeye başlamıştır. Aslında temelde her zaman için insanlara en özel ve başarılı bir hayat sunmanın da etkilerini bize sunmaktadır.

almanca-sozler

almanca-sozler

Almanca Sözler Neler?

Tabi bununla düşünürsek son derece etkili olan bir yanı da vardır. Her zaman için siz de internet sayesinde Almanca Özlü Söz ile beklentinizi karşılayabilirsiniz. Bunun en büyük yardımcısı olan teknolojinin de her zaman için destek veren bir gelişme söz konusudur. Almanca Komik Söz sayesinde bu farkı da yaşayabileceksiniz. Hem de ilerleyen tüm zaman diliminde sürekli olarak internetin gelişmesini kullanabilirsiniz. Almanca Söz Kısa olduklarında daha da anlamlı olarak insanların hizmetine sunulmaktadır. Bunun faydasını Almanca Söz Facebook sayfalarından ve ekstra paylaşımlardan da anlayabilirsiniz.

Almanca Sözler

  • 100 mio herzen schlagen auf dem welt aber meins schlägt nur für dich. (100 milyon kalp atıyor dünyada, benimki sadece senin için atıyor)
  • Achte auf deine Gedanken! Sie sind der Anfang deiner Taten. (Düşüncelerinize dikkat edin! Çünkü onlar bir başlangıçtır.)
  • Alter bringt nicht immer Weisheit mit sich. Manchmal kommt es auch allein. (Yaşlanmak her zaman yanında bilgelik getirmiyor. Bazen de tekbaşına çıkageliyor.)
  • Angst klopfte an. Vertrauen öffnete. Keiner war draußen… (Korku kapıyı çalar, güven ise açar, ama kimse yoktur. (Weisheit aus China))
  • Arbeit bringt Brot, Faulenzen Hungersnot. (Çalışmak ekmek, tembellik kıtlık getirir.)
  • Arbeit zieht Arbeit nach sich. (İş, işi çeker.)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Armut macht Dieb, Liebe zum Dichter. (Fakirlik hırsız, eder aşk şair eder.)
  • Auf alten Pfannen lernt man kochen.(Yemek pişirmek eski tavalar ile öğrenilir.)
  • Auf diser welt ist eine lüge (Bu hayatta her şey yalan .!!!)
  • Auge um Auge, Zahn um Zahn. (Göze göz, dişe diş.)
  • Ausnahmen bestätigen die Regel. (İstisnalar kaideyi bozmaz.)
  • Bäume wachsen nicht in den Himmel. (Ağaçlar gökyüzünde yetişmez.)
  • Beib nicht in die Hand die dich füttert. (Eldeki serçe damdaki güvercinden iyidir.)
  • Besser den Spatz in der Hand als die Taube auf dem Dach. (Tek gözlü olmak kör olmaktan iyidir.)
  • Besser einäugig als blind. (Tek gözlü olmak kör olmaktan iyidir.)
  • Bitte nicht stören (Rahatsız etmeyin.)
  • Das Leben ist so kurz, dass man es wirklich geniessen soll.(Hayat çok kısa, gerçekten zevk almalı.)
  • Das letzte, was wir verlieren, ist die Hoffnung. (En son kayıp ettiğimiz şey ise umudumuz.)
  • Das sicherste Mittel, arm zu bleiben, ist ein ehrlicher Mensch zu sein. (Fakir kalmanın en sağlam yolu, dürüst bir adam olmaktır.)
  • Dein bester Lehrer ist dein letzter Fehler. (En iyi öğretmeniniz, en son hatanızdır.)
  • Deine Aufgabe ist nicht die Liebe zu suchen, sondern lediglich all die Hindernisse in dir zu suchen und zu finden, die du dagegen aufgebaut hast. (Senin görevin aşkı aramak değil; Ancak onunla aranda kurduğun engelleri aramak ve bulmaktır.)
  • Deine Augen sind so schön. (Senin gözlerin çok güzel.)
  • Deine AugenbIaue ist so schön wie die MeeresbIaue. Wenn ich in deine Augen sehe, werd ich stumm und bring nichts mehr aus der KehIe.(Gözlerin deniz mavisi gibi güzel. Ben senin gözlerinin içine baktığım zaman dilim tutuluyor ve konuşamıyorum.)
  • Der Fisch stinkt vom Kopf her. (Balık baştan kokar.)
  • Der kürzeste Weg zwischen zwei Menschen ist ein Lächeln. (İki insan arasındaki en kısa mesafe gülümsemedir.)
  • Dicke kuss an dein lippe. (Dudaklarından öptüm.)
  • Die Erde braucht Regen. Die Sonne braucht Iicht. Der HimmeI braucht Sterne und ich brauche dich.(Toprak yağmura muhtaç. Güneş ışığa muhtaç. Gökyüzü yıldıza muhtaç, bende sana muhtacım.)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Die Hörner werden länger als die Ohren. (Boynuz kulağı geçer. )
  • Die leute sind es nicht wert.(İnsanlara değmez)
  • Die Verlorene Zeit fängt man nie wieder ein. (Kayıp olan zamanı asla geri getiremezsin.)
  • Die Wahrheit hat viele Masken, aber nur ein Gesicht… (Gerçeklerin maskesi çok ama tek yüze sahiptir. (Sprichwort aus Japan))
  • Die Wahrheit ist, dass dich jeder verletzen wird. Man muss nur herausfinden, wer es wert ist für ihn zu leiden. (Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.)
  • Du bist das einzige für mich! Du bist mein größter Schatz. (Benim için tek sensin! Sen benim en büyük hazinemsin.)
  • Du bist erst reich, wenn du etwas hast, das man mit Geld nicht kaufen. (Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar zengin sayılmazsınız.)
  • Du bist mein schatz (Sen benim aşkımsın.)
  • Du bist sehr süss. (Sen çok tatlısın)
  • Du bist so schön wie eine Rose. (Bir gül kadar güzelsin.)
  • Du hast mir sehr gefehlt (Kendini özlettin)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Du kannst dir eine gute Stelle kaufen, aber nicht Respekt!(Bir iş satın alabilirsin, ama saygıyı değil.)
  • Du kannst dir eine Uhr kaufen, aber nicht die Zeit. (Bir saat alabilirsin, ama zamanı değil.)
  • Du kannst ein Bett kaufen, aber nicht Schlaf! (Bir yatak alabilirsin ama uykuyu değil.)
  • Du kannst ein Buch kaufen, aber nicht das Wissen! (Bir kitap alabilirsin ama bilgiyi değil. )
  • Du kannst ein Haus kaufen, aber nicht ein Heim! (Ev alabilirsin, ama yurt alamazsın.)
  • Du kannst ein Herz kaufen, aber nicht die Liebe! (Bir kalp satın alabilirsin, ama sevgisini değil. )
  • Du kannst einen guten Arzt bezahlen, aber keine Gesundheit kaufen! (Bir doktorun ücretini ödeyebilirsin, ama sağlığını satın alamazsın.)
  • Du sagst, du Iiebst die Sonne, aber du steIIst dich in den Schatten. Du sagst, du Iiebst den Regen, aber du nimmste inen Schirm. Du sagst, du Iiebst Tiere, aber du isst FIeisch. Verstehst du jetzt, warum ich Iache, wenn du sagst “Ich Iiebe dich”? (Sen güneşi sevdiğini söyIüyorsun, ama göIgede duruyorsun. Sen Yağmuru seviyorum diyorsun ama şemsiye kuIIanıyorsun. Sen hayvanIarı sevdiğini söyIüyorsun, ama et yiyorsun. Şimdi anIıyor musun? Neden seni seviyorum derken güIdüğümü.)
  • Du wirst für immer verantwortlich sein für die, die du gezähmt hast. (Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden.)
  • EigentIich bist du gar nicht so weit von mir entfernt: Du bist mitten in meinem herzen. (Aslında, bu kadar benden uzak değilsin: Sen kalbimin ortasındasın.)
  • Eile mit weile. (Acele işe şeytan karışır. )
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Ein Bauer zwischen zwei Advokaten ist ein Fisch zwischen zwei Katzen.(Balıklar oltayla insanlar tatlı dille avlanır.)
  • Ein Leben ohne Träume ist, wie ein Garten ohne Blume.( Düşsüz bir hayat, çiçeksiz bir bahçeye benzer. )
  • Ein Mensch ohne Bildung ist ein Spiegel ohne Politur. (Eğitimsiz insan, cilasız aynaya benzer. )
  • Ein Pferd wird krank an seinen Hufen und ein Mensch an seinen Ohren. (At tırnaktan insan kulaktan kapar.)
  • Ein Tag ohne Dich ist wie ein Tag ohne Sonnenschein! (Sensiz bir gün güneşsiz bir gün gibi.)
  • Eine neue Iiebe ist wie ein neues Ieben, Du bist mein neues Ieben! (Yeni bir aşk, yeni bir hayat gibidir, aen benim yeni hayatımsın.)
  • Erwartet nicht von mir euch die Iiebe zu erkIären. Ich kann es nicht. Die Iiebe ist ein wunderschönes GefühI, weIches man nicht erkIären kann. (Benden aşkı tarif etmemi bekIemeyin. Çünkü edemem. Aşk tarif ediIemez muhteşem bir duygudur.)
  • Es hilft kein Bad an einem Juden oder Raben. (Atın kulağını kesin yine attır; domuzun kuyruğunu kesin yine domuzdur.)
  • Es ist nicht alles Gold was glänzt. (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar. )
  • Es ist nicht von Bedeutung, wie langsam du gehst, solange du nicht stehen bleibst. (Durmadığınız sürece ne kadar yavaş gittiğinizin bir önemi yoktur.)
  • Ewige liebe. (Ölümsüz sevgi, sonsuz sevgi)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Fantasie ist wichtiger als Wissen. (Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.)
  • Freundlichkeit ist eine Sprache, die Taube hören und Blinde lesen können. (Nezaket, sağırların duyabildiği, körlerin de görebildiği bir dildir.)
  • Frieden beginnt mit einem Lächeln. (Huzur bir gülümsemeyle başlar.)
  • Fünf Minuten hilfe sind besser als Zehn minuten Mitleid. (5 dakikalık yardim 10 dakika acımaktan daha iyidir. (armenisches sprichwort))
  • Für dich werde ich alles tuhen. (Senin için her şeyi yapmaya razıyım.)
  • Genieße die kleinen Dinge im Leben. Denn eines Tages wirst Du zurückblicken und erkennen, dass es die wichtigen Dinge waren. (Hayatta küçük şeylerin keyfini çıkarın. Çünkü bir gün geriye dönüp bakacak ve aslında büyük şeyler olduğunu fark edeceksiniz.)
  • Geteilte Freude ist doppelte Freude. (Paylaşılan sevinç iki katına çıkar.)
  • Geteiltes Leid ist halbes Leid. (Paylaşılan bir acı yarıya iner.)
  • Halt dein mund (Kapa çeneni.)
  • Hast du jetzt vielleicht zeit? (Zamanın var mı?)
  • Heut morgen bin ich aufgewacht, und habe gIeich an Dich gedacht! (Bu sabah uyandığımda ilk önce seni düşündüm.)
  • Hörst Du mein Herz schIagen? Verstehst du, was es sagt? ich Iiebe dich.(Kalbimin atışlarını duyuyor musun? Ne diyor anlıyor musun? Seni seviyorum.)
  • Ich bin sehr gIückIich mit dir. (Seninle çok mutluyum.)
  • Ich denk an Dich den ganzen Tag, weiI ich Dich so gerne mag.( Ben bütün gün seni düşünüyorum, çünkü seni o kadar çok seviyorum.)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Ich gehe langsam, aber ich gehe nie zurück. (Yavaş yürürüm ama asla geriye gitmem.)
  • Ich kann nicht schIafen. Und Du bist schuId daran . (Uyuyamıyorum. Ve suçlusu sensin.)
  • Ich lebe für dich. (Senin için yaşıyorum)
  • Ich liebe alles, was alt ist, alte Freunde, alte Zeiten, alte Sitten, alte Bücher, alte Wein. (Her şeyin eskisini severim. (Eski dostlar, eski zamanlar, eski terbiye, eski kitaplar, eski şarap.)
  • Ich liebe classe, ich liebe mich aber du nicht.( Klasımı seviyorum. Kendimi seviyorum ama seni değil.)
  • Ich liebe dich schatz (Seni seviyorum aşkım.)
  • Ich werde dich niemals vergessen. (Seni asla unutmayacağım)
  • Ich wiII mit dir Ieben. (Seninle yaşamak istiyorum.)
  • Iiebe ist kein IächeIn auf den Iippen, sondern Tränen im Augen. Tatsache ist nicht wegen der Iiebe zu sterben,sondern die Iiebe zu finde für den man sterben könnte.(Aşk dudaklarda kahkaha değil gözlerde yaştır, maksat ask uğruna ölmek değil uğrunda ölecek aşkı bulmaktır.)
  • Im Becher ersaufen mehr Leute als im Bach. (Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.)
  • In der Liebe und im Krieg ist alles erlaubt. (Aşkta ve savaşta her şey mübahtır.)
  • ich bin glücklich weil mein freund liebt mich.( Mutluyum çünkü erkek arkadaşım beni seviyor)
  • İch bin in dich ferliebt (Sana aşığım.)
  • İch bin müde (Yorgunum.)
  • İch bin sehr süss (Çok tatlıyım.)
  • İch hasse dich (Senden nefret ediyorum.)
  • İch vermisse dich (Seni özlüyorum.)
  • İch vermisse dich so sehr. (Seni çok özledim.)
  • İch werde dich immer lieben (Seni hep seveceğim.)
  • İch werde dich niemals vergeben (Seni asla unutmayacağım.)
  • İch würd für dich sogar sterben. (Senin için ölmeye bile razıyım.)
  • İk blijf van je houden tot me dood. (Seni seviyorum ölümüne kadar.)
  • Jeder ist seines Glückes Schmied.( Herkes kendi kaderinin demircisidir.)
  • Jel bent anders dan iedereen (Herkesden farklısın.)
  • Jemanden zu Iieben ist einfach, aber denjenigen zu vergessen ist schwer. (Aşık olmak kolaydır ama vazgeçmek çok zordur.)
  • Lab du mich in ruhe (Beni Rahat Bırak.)
  • lch bin sehr glücklich mit dir. (Seninle çok mutluyum.)
  • lch will mit dir leben. (Seninle yaşamak istiyorum.)
  • Leid und Freund sind Weggenossen des Lebens. (Keder ile arkadaş hayatın yol arkadaşlarıdır.)
  • Liebe beginnt mit einem Lächeln, wächst mit einem Kuss & endet mit Tränen. (Aşk bir gülümsemeyle başlar, bir öpücükle büyür ve bir göz yaşıyla son bulur.)
  • Liebe macht blind. (Aşk kör eder.)
  • Man fasst den Wolf nicht am Ohr. (Kurt kulağından tutulmaz.)
  • Man hat je zwei Ohren und Augen aber nur einen Mund damit man viel sehen viel hören aber wenig reden Sollte. (Göz ile kulak iki ağız tek çok görüp çok dinleyip az söylemek gerek)
  • Man muss die Leute nehmen wie sie sind. (Bir kulağını insan sağır etmeli.)
  • Man sieht nur mit dem Herzen gut. Das Wesentliche ist für die Augen unsichtbar. (Sadece kalbinle gerçekten görebilirsin; esas olan göze görünmez.)
  • Manche Leute fühlen den Regen, andere werden einfach nur nass. (Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.)
  • Meiin eiin & àlles (Her şeyim)
  • Menschen werden vergessen, was du gesagt hast. Menschen werden vergessen, was du getan hast. Aber Menschen werden niemals vergessen, welches Gefühl du ihnen vermittelt hast. (İnsanlar ne söylediğinizi unuturlar, ne yaptığınızı da unuturlar. Fakat nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar.)
  • Mine ich liebe dich viel. (Sensiz yaşamak ölüm geliyor bana)
  • Mit wem du gelacht hast, kannst du vielleicht vergessen, mit wem du geweint hast nie. (Kimle güldüğünü belki unutabilirsin, ama kiminle ağladığını asla unutamazsın.)
  • Nach dem Essen sollst du ruhen oder tausend Schritte tun. (Eğitimsiz insan cilasız aynaya benzer.)
  • Nichts ist in dieser Welt von Dauer, nicht einmal unsere Sorgen. (Şu zalim dünyada hiçbir şey kalıcı değildir; dertlerimiz bile.)
  • Niemand kann die Iiebe erkIären, man kann es nur vom erIeben Iernen. (Kimse aşkı anlatamaz onu sadece yaşayarak öğrenebilirsin.)
  • Nur wer die Sehnsucht kennt, weiß was ich leide…. (Özlemi çeken ne demek olduğunu bilir.)
  • Ohne dich kann ich niemals leben (Sensiz asla yaşayamam.)
  • Ohne dich sind die tage ser schwer. (Sensiz bir gün bile çok zor geçiyor.)
  • Ohne dich sterbe ich (Sensiz ölürüm.)
  • Ohne dich tut es weh. (Sensizlik acı veriyor.)
  • Ohne dish (Sensiz)
  • Öffne deine Arme für Veränderungen, aber laß nicht deine Werte gehen. (Kollarını değişiklikler için aç, ama kendi değerlerinin gitmesine izin verme.)
  • Phantasie ist wichtiger als Wissen denn Wissen ist begrenzt. (Hayal gücü bilgiden daha önemli çünkü bilgi sınırlıdır.)
  • Reden ist Silber, Schweigen ist Gold. (Söz gümüş ise, sükut altındır.)
  • Sage einen Menschen so oft wie du kannst ; das du ihn lieb hast; denn der Tag wierd kommen an dem es zu Spat ist. (İnsanlara olabildiği kadar sevdiğini söyle; çünkü belki seni seviyorum demek de bir gün geç kalabilirsin.)
almanca-sozler

almanca-sozler

  • Schönes leben mit lhnen. (Hayat seninle güzel.)
  • Sehr schwierig, ohne dich leben. (Sensiz yaşamak çok zor.)
  • Sie können wohl alle Blumen abschneiden, aber sie können den Frühling nicht verhindern. (Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelmesini engelleyemezsiniz.)
  • Heute kann jemand im Schatten sitzen, weil jemand anderes vor langer Zeit einen Baum gepflanzt hat. (Birileri bugün gölgede oturuyorsa, uzun zaman önce birileri ağaç diktiği içindir.)
  • Das größte Vergnügen im Leben besteht darin, das zu tun, von dem die Leute sagen, du könntest es nicht. (Hayattaki en büyük zevk, insanların sana yapamazsın dediği şeyleri yapmaktır.)
  • Wenn du mutig genug bist, «Lebewohl» zu sagen, wird das Leben dich mit einem neuen ‘Hallo’ belohnen. (Elveda diyecek kadar cesursanız hayat sizi yeni bir Merhaba ile ödüllendirecektir.)
  • Du kannst niemals den Ozean überqueren, wenn du nicht den Mut hast, auch mal das Ufer aus den Augen zu verlieren. (Sahili gözden kaybetme cesaretini gösteremezseniz okyanusu geçemezsiniz.)
  • Wenn du dein ganzes Leben nur auf den Sturm wartest, wirst du nie den Sonnenschein genieben. (Eğer bütün hayatınızı fırtınayı bekleyerek geçirirseniz, asla güneşin keyfini çıkaramazsınız.)
  • Steter Tropfen höhlt den Stein. (Sürekli damla taşı deler.)
  • Tanze, als würde niemand zusehen. Liebe, als wurdest Du niemals verletzt. Singe als würde niemand zuhören. Lebe als wäre der Himmel auf Erden. (Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et, Hiç incinmemiş gibi sev, Hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle, Dünya cennetmiş gibi yaşa.)
  • Tauben Ohren ist schlecht predigen. (Sözü söyle alana kulağında kalana.)
  • Tut mir leid, ich habe keine zeit (Üzgünüm Zamanım yoktu.)
  • Twitter finde ich toll (Twitter’i Harika Buluyorum.)
  • Vielleicht ist diese Welt die Hölle eines anderen Planeten. (Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.)
  • Warum ist eine Nacht ohne dich immer Iänger, aIs ein Tag mit dir. (Neden sensiz bir gece, seninle geçen bir günden daha uzun?)
  • Was du heute kannst besorgen, das verschieben nicht auf morgen. (Bugünün işini yarına bırakma.)
  • Was hilft’s dass der Teufel gro* ist wenn er sonst nichts taugt. (Deve kadar olmuşsun kulağı kadar haysiyetin yok.)
  • Wenn du immer alle Regeln befolgst, verpasst du den ganzen Spaß. (Tüm kurallara uyarsanız, tüm eğlenceyi kaçırırsınız.)
  • Wenn du nicht bei mir bist,ist meine einsamkeit die hauptstadt des universums.(Sen yanımda olmayınca, yalnızlığım evrenin başkentidir.)
  • Wenn ich eine Taube wäre, würde ich Dir die aIIer schönsten Iiebesbriefe vorbeibringen. (Ben bir güvercin oIsam, ben bütün aşk mektuplarının en güzelini sana getirirdim.)
  • Wer den Tag mit Lachen beginnt, hat ihn bereits gewonnen… (Güne gülerek başlayan o günü yenmiş olur.)
  • Wer nach fremdem Gut trachtet verliert das seine. (Deve, boynuz ararken kulaktan olmuş)
  • Wer verstehen kann kann auch verzeihen. (Anlamasını bilen, affetmesini de bilir.)
  • WiIIst du mich heiraten? (Benimle evlenir misin?)
  • Willst du eine Frau nehmen so zieh die Ohren mehr als die Augen zu Rat. (Kız alan göz ile bakmasın, kulak ile işitsin.)
  • Willst du mich heiraten? (Benimle evlenir misin?)
  • Wir sind alle gebrochen. Nur so kommt auch Licht herein. (Hepimizde biraz kırıklıklar vardır. Zaten ışıklar bu kırıklardan süzülür içimize.)
  • Wo Blumen blühen, blüht die Hoffnung. (Çiçeklerin açtığı yerde umutlar da canlanır.)
  • Wo einer nicht hören will da ist alles Reden umsonst. (Namaza meyilli olmayanın kulağı ezanda olmaz.)
  • Wo finde ich Leute zum sprechen? (Konuşmak için milleti nereden bulurum.)
Almanya'da En Çok Hangi Millet Var?
Almanya’daki 19 milyon 258 bin göçmen kökenli arasında 2,8 milyon nüfusla Türkler’in ilk sırada yer aldığı ve bu rakamın toplam göçmen sayısının yüzde 14’üne karşılık geldiği bildirildi. Türklerin ardından Polonyalılar (2,1 milyon), Ruslar (1,4 milyon), Kazaklar (1,2 milyon) ve Romanyalılar (900 bin) geldi.
Almanya Neye İnanıyor?
Almanya’da baskın din Hristiyanlık olmaktadır ve din 4. yüzyılda modern Almanya’nın kapladığı bölgelerdeki Cermen kabilelerinin bu dini benimsemesi ile yayılmıştır. … Geri kalan küçük Hristiyan mezhepleri arasında Özgür Lüterci Evanjelik Kilisesi, Doğu Ortodoks Kilisesi ve Yehova’nın Şahitleri yer alır.
Germany Ye Neden Almanya Diyoruz?
All, men sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş. yani tüm adamlar veya halklar anlamını taşıyor.
Almanya'nın Önemli Özellikleri Nelerdir?
Ülkenin orta kesimi ormanlık, kuzeyi ise ovalardan oluşur. Ren, Tuna ve Elbe ülkenin en büyük nehirleridir. Almanya’da demir, kömür, potasyum, uranyum, bakır, doğal gaz, nikel gibi doğal kaynaklar bulunmaktadır. Almanya bugün ABD, Japonya ve Çin’in ardından en büyük dördüncü ulusal ekonomidir.

İlginizi Çekebilir;

https://sartlari.com/almanca-ask-sozleri/

https://sartlari.com/category/guzel-sozler-guzel-sozler/almanca-mesajlar/

https://sartlari.com/guvenlik-sorusturmasi-nasil-yapilir/

https://sartlari.com/category/guzel-sozler-guzel-sozler/alman-atasozleri/

https://sartlari.com/wc-den-cikarken-okunacak-dua/